Sports Car

En büyük tutkularımızdan biri olan araçlar ve bu araçlarla ilgili oyunlar hala vazgeçemediğimiz olgular. Çoğu oyuncunun favori oyunları arasına mutlaka araba yarış oyunları da girer. Bir çoğumuz, bir çok farklı yarış oyunu oynamışızdır. Ancak her tür de olduğu gibi, akılda kalan belli başlı oyunlar olur hayatımızda. Mesela Nfs underground serisinin 1 ve 2. si(not: en kötü NFS de PS3 zamanında çıktı ya EA i tebrik ediyorum), çılgın yarışçılar için Burnout serisi (son oyun bomba gibi geliyor), Xbox a özel yapılan Forza Motorsport. Ama bir oyun var ki, şimdiye kadar her çıkan seri ile araba yarış oyunlarına yeni bir soluk ve standart getiren, sadece playstation konsollarına özel yapıldığı için diğer plartform oyuncularını kıskandıran ve dayanamayıp konsolu almalarına sebep olan Gran Turismo serisi. İlk olarak PS1 de kendini gösteren oyun, o zamana kadar bilinen tüm ezberleri bir anda unutturmuştu. Zamanının en iyi grafikleri ve fizikleri ile kendisine adeta esir etmişti bizi. Çünkü gerçekten araba kullanıyormuş hissini veren başka bir oyun oynamamıştık o zamana kadar.

Daha sonra 2. oyun geldi. PS2 için hazırlanan yapım, dönemin yeni nesli ile birlikte daha da güzel grafiklere, muhteşem araç ve pist envanterine sahipti. Yaklaşık olarak 400 değişik araç vardı oyunda. Hepimizin bildiği gibi, yarışlara katılmamız için öncelikle ehliyet almamız gerekiyordu oyunda ve bu sistem şimdiye kadar hiçbir oyunda kullanılmamıştı. Oyunun inanılmaz bir oynama süresi vardı. Biz de hiç sıkılmadan ehliyetleri teker teker alıp yarışıyor, kazandığımız paralarla yeni araçlara sahip oluyor ve hayalermizin otomobillerini sanal da olsa kullanma şansına sahip oluyorduk.

Derken 3. oyun geldi. Bu oyun, müdavimlerini ilk başlarda biraz hayal kırıklığına uğratmıştı. Çünkü araba sayısı büyük ölçüde azaltılmıştı. Ancak diğer tüm unsurlar oyunda mevcut ve kusursuzdu. Az araç sayısına rağmen oyunun gerçekçiliği hem grafik hem de fizik olarak daha da iyileştirilmiş, bu da bir zaman sonra tüm olumsuzlukları aklımızdan çıkarmıştı.

Tüm zamanların en iyi ve çok satan PS2 oyunlarından olan GT4 ise 2005 te raflardaki yerini aldı. “Aman Allah’ım” dediğimi hatırlıyorum. Tam 700 kullanılabilir araç ve 50 ye yakın pist vardı oyunda. Grafikler ise muhteşemdi. Şimdiye kadar böylesini görmemiştik. PS2 nin tüm transistörleri bangır bangır bağırıyordu. Kendi adıma hayatımın en muhteşem deneyimlerinden birini yaşadığımı belirtmeliyim.

Şimdi ise yeni nesil konsolların zamanı. Bir çok arkadaşımız, zannediyorum ki PS3 aldığında, PSN den ilk indirdiklerinden biri GT Hd olmuştur. Bu GT4 ün, grafikleri yeni nesle dönüştürülmüş bir türevi idi. Ancak muhteşem grafikleri ile uzunca bir süre bu oyunu oynamayı ihmal etmedik. Yine de bizim asıl beklediğimiz oyun GT5. Yayınlanan ekran görüntüleri ve videoları ile gerçeklerinden ayırt edilmeyen araçları gördükçe, ağzımızın suyunu akıyor, yapımcı firma da bir türlü çıkış tarihi vermemesi ile hepimizi üzüyordu. Sene sonuna doğru, aslında tam beklediğimiz bir haber olmasa da Japonya için GT5 prologue duyuruldu. Hem PSN üzerinden indirilebilen, hem de B.D olarak temin edilebilen yapım Noel hediyesi olarak oyuncuların beğenisine sunuldu.

Prologue nin türkçe karşılığı olan başlangıç(önsöz) kelimesini tam anlamı ile hak eden bir yapım GT5 Prologue. yapımla birlikte GT5 evrenine sade bir giriş yapıyoruz. Oyun içinde kullanabileceğimiz araç sayı 37. Bir çok firmadan birer ikişer model araç konularak oluşturulan envanterimizde, bu yapımla beraber Ferrari de kullanabileceğimiz hız canavarları arasına giriyor. Yaklaşık olarak 10 değişik pistte mücadele ediyoruz. Menü ekranımız oldukça sade hazırlanmış. Ancak bu sizi yanıltmasın, yapımın tam sürümü çıktığında, o çok farklı ve hoş menümüzü tekrar görebileceğiz.



Yarışmaya başlamadan önce yapımın bize verdiği para ile bir otomobil satın alacağız. Tabii bu para çok yüksek bir meblağ olmadığı için öncelikle düşük bir modelle başlıyoruz oyuna (düşük derken benim aldığım ilk araç bir ‘04 Golf tü). Prologue sürümünde ehliyet alma olayı olmadığı için menüden Events veya Arcade seçeneğini seçiyor ve yarışmaya başlıyoruz. Arcade modu bildiğiniz karşılıklı yarışma olayı. Events ise bir nevi kariyer modu. Yaptığımız her yarış bize sıralamaya göre para kazandırıyor. 1. olduğumuzda yarışın en yüksek para ödülünü alıyoruz. Tabi çok para kazanmak isteyip, arzu ettiğiniz otomobili daha kısa sürede almak için bitirdiğiniz yarışları tekrar tekrar oynayıp paranızı katlayabilisiniz. Events menüsünde 5 farklı katagori ve her katagorinin 6 farklı yarışı var. Her yarışı aynı otomobille yapamıyorsunuz. Daha önceki oyunlardan bileceğiniz gibi, bazı yarışlarda belli bir tarihte üretilmiş araçlarla yarışmalısınız. Ya da bir markanın belli bir modelinin yarışacağı yarışlar var. Katagorilerdeki tüm yarışları belli derecelerle bitirdiğinizde yeni katagori ve yarışları açılıyor. Aksi taktirde yeni katagori “lock” olarak kalıyor. Ayrıca başarı ile bitirdiğiniz her katagori sonunda da oyun size bir araç hediye ediyor. Standart olduğu üzere garajınızdan istediğiniz aracı seçip yarışabiliyorsunuz. Tüm bu anlattıklarım aslında serinin müdavimleri tarafından bilinen aktiviteler. Oyunun asıl anlatılacak tarafı ise tabii ki grafikleri, oynanışı ve online modu.

Grafikler! Bir PS3 sahibinin tabiki de grafiklerden beklentisi üst seviyede olacak. GT5 Prologue de bu beklentileri fazlası ile karşılayacak düzeyde. Şimdiye kadar görebileceğiniz en gerçekçi araç modellemeleri bu oyunda. Hem de bu daha başlagıcı. Ürünün tam sürümünü çıkmasına çok var. Elbette ki tam sürüm daha da elden geçirilmiş olarak karşımıza gelecek. Araçların gerçeklerinden hiçbir farkı yok. Sadece bu da değil. Aynı zaman da sürüş, araç kontrolü daha da gerçekçi yapılmış ve araç içinde ki şöförün şürüş animasyonları da çok gerçekçi. Şöyle bir örnekle izah edeyim. Kokpit içi kameraya geçtiğinizde, aracı kullanan şoför inanılmaz derecede gerçek duruyor. Aracın hızı artıp devir yükseldiğinde, söför elini vitese götürüyor ve tam devir geldiğinde vitesi değiştiriyor. Bunu o kadar gerçekçi yapıyor ki, zannedersiniz ki gerçek bir yarış ve sürücü izliyorum tv ekranında. Oyunun zaten çok gerçekçi kontrolleri GT4 e göre biraz daha iyileştirilmiş. Kesinlikle gerçek araba sürüyor hissine kapılıyorsunuz. Virajlara düzgün girmeli, doğru zamanlama ile fren yapmalı, aracı pistin dışına atmamalısınız.

Evet arkadaşlar bir de olayın online tarafı var. Şimdiye kadar şahit olmadığım bir şey yapılarak, 20 oyuncunun aynı anda online yarışabilmesini başarmış yapımcılar. Bu gerçekten muhteşem bir deneyim oluyor. Zaten çok iyi bir oyun GT5 serisi, yapımcıların müthiş çalışması ile artık daha da gerçek bir yarış similasyonu. Herhalde serinin bundan sonra çıkacak bölümleri için “gerçek ötesi” ifadesini kullanacağız. Sesler konusunda hem iyi hem de biraz eliştirel yaklaşılacak yönler var. araç sesleri , motorun gürültüsünün seçilen kameraya göre farklılık göstermesi, lastiğin yolla teması ila çıkan sesler gerçekçiliğe gerçekçilik katıyor. Ancak aynı şeyleri müzikler için söylemek zor. daha canlı ve hareketli müzikler kulanmayarak yapımcılar bu konuda eksik not alıyorlar. Gerçi şimdiye kadar çıkan tüm GT lerde, aynı tip müziklerle insanlar sıkıldıysa da, PES2008 de yapılan müzik devriminin, bu oyunla beraber GT de de yapılacağını ummuştum. İnşallah tam sürümde durum değişir. Bu konuda şaşırtılmak istiyorum.

Hem grafikleri, hem araç fizikleri ve hem de online modu ile mutlaka oynanması gereken bir oyun. Özellikle GT5 in 2009 dan önce beklenmiyor oluşu ile müdavimlerini idare edecek kalitede bir yapım. Özellikle NFS:pro street te yaşadığımız hayal kırıklığından sonra, bu ilaç gibi gelecektir oyunculara. Verdiğim yüksek puanlar da, bu oyunun ne kadar yüksek bir beklenti yarattığını ve çıkacak tam sürümle, beklentilerin boşa gitmeyeceğini düşündüğüm için verdiğim puanlardır. yani geleceğe yatırım yapıyorum.

GRAFİK: 10
SESLER: 9
GERÇEKLİK: 10
EĞLENCE: 10
GENEL: 9,8