Öncelikle şu çekirdek olayına değinmek gerek. Çekirdek ya da "core" aslında fiziksel manada işlemcinin kendisidir. Zar ya da "die" içinde yakın zamana kadar sadece bir işlemci çekirdeği bulunuyordu. Dual-Core ya da genel ismiyle çift çekirdekli işlemcilerde bir zar içinde iki işlemci çekirdeği bulunuyor.
"Cache" ya da ön bellek denilen kısım gerçekten de bir hafızadır. İşlemci kendine gönderilen yönergeleri uygularken bu bellek üzerinde işlem yapar. Yönerge ise temelde çok ilkel işlem parçalarıdır. Mesela "şu bellek adresindeki bilgiyi al, şu bellek adresine taşı. Sonra ona iki ekle ve şu adrese taşı" denebilecek tarzda işlemlerdir. Bu işlemlerin bir de işlemci yönünde 1 ve 0'lar ile ifadeleri de vardır.
Çok çekirdekli işlemcileri anlatırken mutlaka kullanılması gereken bir kavram da "thread" kavramı. Bu kavramın Türkçesi "iş parçacığı" fakat "threading" olarak kullanıldığında iple bağlama gibi bir anlam kazanıyor. Aslında bu çok da yanlış bir anlam değil zira programcılıkta "threading" yapabilme sayınız kaç tane işlemciye bağlı olduğunuz ile orantılı. İşlemciler için ise "threading" aynı anda birden fazla iş parçacığını işleme sokabilmek manasında kullanılıyor. Intel patentli Hyper Threading buna güzel bir örnek. Thread kelimesindeki karmaşadan dolayı yazı boyunca olduğu gibi kullandık.
Çoklu işleme ya da "multi processing" kavramı da çok çekirdekli işlemciler ile can ciğer kuzu sarması olan bir kavram. Aslında çoklu işleme ile multi threading arasında çok fazla fark yok. Çoklu işleme; threading ve çekirdekler ile yapılan çoklu işlemlerin tümü. Yani daha genel bir kavram. Bir bakıma multi processing, multi threading ve multi core kavramlarını kapsayan genel bir kavram diyebiliriz.
Değinmeden geçemeyeceğimiz son kavram ise "multi tasking" yani çoklu görevlendirme ya da çoklu iş görme. Bu kavram Windows ile hayatımıza çoktan girmiş bir kavram. Temelde birden fazla programın aynı anda çalıştırılmasını sağlayan bir teknoloji fakat eğer sistemde sadece bir işlemci varsa pek de manasını bulmaz. Zira programlar birbirinden bağımsız çalışıyor görünseler de aslında sadece öyle görünürler. Yani Windows bir şekilde farklı programlardan gelen yönergeleri sıralar ve işlemciye gönderir. Aslında bu kavramın ilk çıkış yeri bilgisayarın ilk kullanımına kadar gider. İlk bilgisayarda işlemci, bir "interrupt" ya da kesme aldığında, mesela klavyeden veri girildiğinde, hiç bir şey yapmadan bekliyordu. Bunun yerine kesme süresince işlemciyi çalıştırmak için ortaya atılan bu kavram. Günümüze kadar gelmiş durumda.
Zar ya da İngilizcesi ile "die", işlemcinin silikon kısmı demek.

.
İşlemci İçin Bazı Kavramlar
Subscribe to:
Post Comments (Atom)

0 comments:
Post a Comment